İsterseniz önce kabızlığı tanımlayalım. Kabızlık, genel olarak haftada 3 veya daha az dışkılama veya dışkılama sırasında aşırı zorlanma olarak tanımlanır.
Kabızlığı olanlar sıklıkla tam boşalamama duygusu, ağrılı dışkılama ya da dışkının sert olmasından yakınırlar. Bazı kişiler makattan dışkıyı çıkarabilmek için parmaklarını kullanırlar; bunu yapmak tehlikeli olabilir ve böyle bir yaklaşım alışkanlık haline gelirse bağırsakta “soliter rektal ülser” denen yara veya yaralara yol açabilir. Bu ancak kabızlığı uzamış ve bir türlü dışkılamanın olmadığı, parmakla makattan muayenede adeta taşlaşmış gibi sert dışkı parçalarının hissedildiği ve makattan lavman uygulamasının yetersiz kaldığı durumlarda tecrübeli bir gastroenteroloji uzmanı tarafından yapılabilir.

Kabızlık ciddi bir hastalık habercisi olabilir veya  anal kanalda çatlak ve hemoroid gibi gündelik aktivitelerimizi etkileyen makat bölgesi hastalıklarına da yol açabileceğinden üzerinde durulması gereken bir belirtidir.

Kabızlık yıllardan beri varsa, genelde doğuştan itibaren edinilen beslenme ve yaşam tarzıyla, özellikle de lifden fakir gıdalarla beslenme, yetersiz sıvı alımı ve hareketsizlikle ilişkilidir. Buna eski yıllarda itiyadi kabızlık denilirdi; günümüz Türkçe’sinde bunu alışkanlık kabızlığı ya da adet edinilmiş kabızlık şeklinde söyleyebiliriz. Bu şekilde, yıllardır aynı tarzda olan kabızlıkta ciddi hastalık olma olasılığı son derece düşüktür.

Ancak kabızlık yeni ortaya çıkmışsa, dışkıda kan görülmüşse, demir eksikliğine bağlı kansızlık gelişmişse, dışkı kalınlığında incelme olmuşsa, kabızlık ardından ishal atakları oluyor ve ailede kalın bağırsak hastalığı  öyküsü bulunuyorsa kalın bağırsak kanseri mutlaka ekarte edilmelidir. Çünkü bu belirtiler ciddi bir kalın bağırsak hastalığı için alarm semptomları olarak kabul edilmektedir. Seçkin tanı yöntemi kolonoskopidir. Kolonoskopi ucu ışıklı, ince boru şeklindeki bir aletle kalın bağırsağın incelenmesine verilen addır. İşlem sırasında doğrudan kalın bağırsağı görebilir ve kabızlığa yol açan bir patoloji varsa kolaylıkla saptayabilir ve gerekirse biyopsi alarak tanıyı koyabilirsiniz. Çoğu merkezde uyutularak yapıldığı için önceki yıllarda tam uyutulmadan yapıldığından oldukça ağrılı olan bu işlem artık hastaların korkulu rüyası olmaktan çıkmıştır. Tecrübeli ellerde komplikasyon denilen,  işleme bağlı istenmeyen durumun ortaya çıkma olasılığı son derece düşük olan bu işlem bilhassa az önce saydığımız alarm belirtileri varsa mutlaka yapılmalıdır.
Kabızlık bazen kalın bağırsakların fonksiyonel bir bozukluğu olan huzursuz bağırsak sendromu, şeker hastalığı, tiroid bezinin az çalışması, kanda kalsiyum seviyesinin yüksek olması, kronik böbrek yetmezliği, parkinson, depresyon gibi hastalıklarla veya tansiyon ilaçları, antidepresanlar, Parkinson, demir ve kalsiyum ilaçları gibi bazı ilaçlarla da ilişkili olabilir.

Kabızlığın tedavisi altta yatan sebebe bağlıdır; örneğin kanser saptandığı taktirde genellikle tedavi ameliyat olacaktır; tiroid bezinin az çalıştığı saptanırsa dışarıdan tiroid hormonu desteği verilecektir; ya da kabızlığa yol açan bir ilaç saptanırsa mümkünse o ilaç kesilecek veya bir başka ilaçla değiştirilecektir. Kabızlığa yol açan herhangi bir sebep bulunmazsa bazı genel tedbirler kabızlığın giderilmesine yardımcı olabilir; sabahları aç karnına 1-2 bardak su içmek (günde en az 1.5-2 lt sıvı), her gün bir kaç adet kuru kayısı ve kuru incir gibi lifden zengin gıdaları almak, normal ekmeğin yanında kepek ekmeği yemek; sebze, meyve ve zeytinyağlı yiyecek tüketimini artırmak, düzenli egzersiz; en kolay olarak-ciddi bir kalp sorunu yoksa-haftada 5 gün, 30 dakika-1 saat tempolu yürüyüş ve son olarak da her gün aynı saatlerde 3-5 dakikadan fazla ıkınmamak üzere tuvalete gitmek.

Tüm bunlar da işe yaramıyorsa kalın bağırsak örtücü tabakasına zararlı olmadığı bilinen müshil ilaçları doktor kontrolünde verilebilir.

Nadir olarak bazı hastalarda makat çıkış bölgesinde çalışma bozukluğu olduğu saptanır; burada hasta dışkıyı çıkımda hissetmesine rağmen itici güç olmadığından dışkılama eylemini yapamaz. Makat kaslarının doğru bir şekilde kasılmasını öğretmeye yardımcı olabilen “Biofeedback” tedavisiyle zamanla dışkılama alışkanlığı kazandırılabilir.

Dr. Abdullah Okan
İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı